Rivayet odur ki…
“ Evvel zaman içinde, bir beyin 40 yıldır uyuyan bir kızı varmış. Çocuğunun iyileşmesi için her şeyi deneyen bey, onu alıp başka yerlere götürmek istemiş. Yola çıkmış ve bir süre gittikten sonra kızında bir kıpırtı fark etmiş ve kendi kendine -burada umut var- demiş.
Biraz daha yükseğe çıkıp da sevgili kızı uyanmaya, hareket etmeye başlamış. Çocuğunun iyileşmesi ve hayata dönmesi üzerine bu bölgeye yerleşmeye karar vermiş.”
O zamanlar adı “Kız dağı “ olarak anılan zaman içinde Kızıl dağ adını alan bu yerleşim, sadece Mayıs ve Ekim aylarında rahat yaşanabilen iklim şartlarında olan 1600m den 2000m kadar yükseklikte evler olan Kızıldağ, Adana’nın Karaisalı ilçesinin en itibar gören yaylasıdır.
Kızıldağ uzunca bir süre Ramazan oğullarının ait bir bölge olarak kalmış ve döneme ait bazı binaları görmek mümkündür.
Bunlardan en önemlisi bugün içinde ibadet ediyapılabilen, yöresel dokuyu taşıyan taş ve ahşap işçiliği olan Kızılağaç camisi…
Bugün harabeye dönmüş ilgi bekleyen “ kadı evi” diye de anılan adliye binası…
adliye binası…
Kim bilir bu evlerden kimler gelip geçti…
Bugün iyice betonarme binalara neredeyse teslim olan yaylaya anlam katan geçmişten kalan ahşap evler zamana direnip ayakta kalmaya çalışmış.
değişik karelerle…
geçmişi bize hatırlatan işaretleriyle…
Bu güzelim ahşap evlerde yaşayan hamarat hanımlar sadece serinlemekle kalmayıp el işleri ve kışlık hazırlıkları ile zamanlarını değerlendiriyorlar.
Poyrazı hiç eksik olmayan Kızıldağ’da yürümeyle gidilebilecek çok güzel suların aktığı kaynaklar var.
kaynağa yaklaşırken geçtiğimiz kapız…
ardından bizi bekleyen çamlar, dibinde bağlar olan vadi…
Akpınar’a giderken yol boyunca görebileceğiniz katran ağaçları…
dağların sessiz sahipleri
Akpınar’a giderken yol boyunda karşılaşabilirsiniz.
Bütün meslek gruplarının bir arada bulunduğu geçmişten günümüze kalan ahşaptan yapılmış dükkanların bulunduğu çarşıda istediğiniz her şeyi bulabilirsiniz.
eh! artık birşeyler yiyelim…
Göç Göç- Kızıldağ semalarında dalgalanan…
Güzel bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle…
Yorum göndermek istiyorsanız, lütfen aşağıdaki formu doldurunuz.
yine harika bir doğa,muhteşem resimler…oraları sizin gözünüzle görmek harika.özellikle oturduğunuz ağaca bayıldım.günümüz alışveriş merkezlerine gidip ihtiyacımız olmayan bir sürü şey alıp çıkarken bize lazım olan böyle küçük ve şirin bir çarşı.fırında güzel pişirmiş odun ateşinde lahmacunu.ama en güzeli son kare fotoğrafta dalgalanıyor harikasınız,paylaşım için teşekkürler,sevgiler…
Sibel hanımcım, teşekkür ederim. Bu paylaşımlarla siz dostlarımı büyük şehir ortamından biraz olsun uzaklaştırmak. Umarım, başarıyorumdur.
Sevgiler.
Harika çok güzel tanıtmışsın.El dokumasının kenarlarına örülen saçağa bayıldım. Serinlemiş oldum.Ağacın kökü ne kadar enteresan.Emeğine sağlık.Sevgiler.
Pembecim, teşekkürler. Sevgiler.