Işkın sevdasıyla kaldığımız yerden devam.
Yolumuz taaa Varda Köprüsüne vardı tam da yük treninin geçiş saatine denk gelince bu kare yakalanıverdi.
Bu bölgede bolca yabanı keçiboybnuzu, tesbih ağacı, sumak, sandal ağacı, sakızlık ve tabii ki kekik yetişiyor. Yeni gelen baharla çoşan çiçekler,
her biri bir başka renk,
tomurcukları patlamak üzere olan alıç,
çiçekleri yakında güzel bir lezzetle karşınıza çıkacak olan tesbih ağacı,
Sadece sakızlık sürgünleri değil böğürtlen sürgünleri de işimize yarayacak.
Varda köprüsü bölgesi yürüyüşseverler ve fotoğrafcılar için harika bir yer. Taş geçitten çıkıp, trenyolunu geçince karşısında Kapıkaya Kanyonunu görebileceğiniz, közde sıcacık çay ve kahvaltı bulabileceğiniz yol üstü bir lezzet durağı var. Mustafa bey ve ailesi sizleri bekliyor. Sıkmalar harika.
Yakında çiçek açacak olan Hatmiler,
Renklerin güzelliği gözalıcı,
Buradan kalkıp bir kekik diyarına gidiyoruz. Varda’dan Hacıkırı istasyonunu görüp yola devam edin sağ taraf hep kekik.
Toplamak gerek.
Kekikleri de toplayıp turumuzu sonuna geliyoruz. Kanyonun bir başka başlangıç noktası, Yerkesik.
Bu kadar temiz hava, aşağı yukarı derken yorulmuşuz anlaşılan, biraz mola verince Ayşe Buse’ye
papatyalardan taç ören Fatma hanımla karşılaştım.
Taçımızı Açelye’de taktı.
Bütün bunlar olunca, euzekmekten de bahsedince bir güzel- yöresel tarif de nenelerden geldi. Tarif artık kışa kaldı.
Torbamız doldu, şimdi iş vakti. Haftaya.
Yorum göndermek istiyorsanız, lütfen aşağıdaki formu doldurunuz.
Süper
Belgin hanım, teşekkür ederim.
Çok keyifliydi. Bayıldımm..
Çok sevindim, Bahçeperisi:))
Sevgiler.