Evde Makarna – Erişte tarifi
Evde Makarna – Erişte nasıl yapılır?
Çankırı’nın en meşhur caddesinde kocaman ahşap bir ev düşünün ve onun ikinci katında gene kocaman bir salon. Bugün mutlaka daha büyük evler var, içlerinde yaşıyoruz ama bu benim çocukluğum, gözümdeki.
Bu salon bizim oyunlarımıza yer olduğu gibi kış hazırlıklarının çalışma alanıydı. İşine, kalabalığına ya da mutfağa yakınlığına göre yerler seçilirdi. Nenem örtüyü serer birkaç gereken eşya ile yerini alır sonrasında halam, annem ve tabi ki 3 küçük kız etraflarında dolaşırdık. Annem arada bize söylense de gene de yanlarında olmamıza pek ses çıkarmazlardı. Bizim isteklerimiz onların acelesine göre değişirdi, biz de onlarla ya fasulye keser ya biber boşaltır ya da en sevdiğimiz – bana göre – hamur keserdik. Önce tabi hamuru açmak lazım ya, ona da göz yumdukları olurdu. Onlardan razı olsun bize bu tatları yaşatıp öğrettikleri için.
Hamur kesmek öyle pek hafife alınacak bir iş değildi bizim evde. Bayağı emek verilirdi, çokça yapılırdı. Kalabalık çok zira.
Birgün öncesinden neredeyse takım yemek hazırlanırdı bu işler annemindi. Nenemse önce bıçakları bilettirir, unu eler, yumurtayı, tuzu ayarlardı. Bitmedi, hamur yoğrulacak bakır leğenler, hamuru açmak için yaslağaçlar- oklavalar, ufağını ayırmak için elekler ve tabii ki hamuru kesmek üzere ayrı oturulacak yer için ayrı örtü ve minderler hazırlanırdı “büyük gün”e.
Ertesi gün sabah erkenden nenem önderliğinde evin hanımları hamuru birkaç leğende yoğurup dinlenmesi için üzerini örter ve sabah kahvaltısı yapılır, o sırada önceden haberli en yakın halalar teyzeler birer birer gelirdi.
Artık iş vakti.
Pazılar yapılır ve erişte için uygun kalınlıkta hamurlar açılır. Biz de bu arada artık yavaştan sokulmaya başlardık. Bir iki hamur serdikten sonra sıra açmaya geldi diye düşünüp gözümüze kestirdiğimiz bir yaslağacın yanına yaklaşıp hafiften una hamura bulaşırdık. Her kafadan bir ses çıkardı o sırada, memlekette nerede ne varsa konuşulur olmayanların bayağı kulakları da çınlatılırdı:)
Bizim evde sadece makarna kesilmezdi aynı zamanda minnacık kareler halinde tutmaç
ve üzerine soğanlı- salçalı kıymalı sos yapıp altına sarımsaklı yoğurt döktüğümüz perişka hamuru da kesilirdi.
Erken başlandığı için öğle yemeğinden önce erişteler kesilmeye başlanmış olurdu. Yemeğin yanına kalabalığa göre makarna da haşlanıp üzerine mis gibi taze peynir ufalanır tereyağını kızdırıp döktükten sonra başka birşey yemek düşünülmezdi. Yanına bol soğanlı domates salatasına doyum olmazdı.
Şimdi anne evinde hala makarna keseriz o günler gibi olmasa da… Olan olmayana rahmet – uzun ömür dileyerek o günleri yad ederek yapıyoruz ana- kız.
Ağız tadıyla yenmesi dileğiyle…
Malzemeler
Yumurta
İçme suyu
Tuz
Un
Yapılışı
Yumurtayı derin bir kaba kırıp -30 yumurta ile yaptık- üzerine 1 avuç Çankırı tuzu ilave edilip güzelce çırpılır.
Derin ve yayvan bir leğene 5 kiloya yakın un eleyip ortasını havuz gibi açıp içine hazırlanan yumurta, o miktar kadar soğuk su ilave edip, yaklaşık yarım avuç daha tuz koydum.
Kenardaki undan ala ala gerekirse un ilavesiyle katı bir hamur yoğrulur.
Yoğrulan hamur 30 dakika kadar nemli bezin altında dinlendirilir.
Altına un serpilmiş bir yaslağacın üzerinde büyükçe pazılar hazırlanır.
Pazılardan önce evler açılıp kat aralarına un serpilir.
İlk açılan alınıp uygun kalınlıkta açılır.
Şimdilerde artık kurutmak için zaman kaybedilmiyor. Elektrikli saçta kısa süreli tavlandırılıp hamurlar kesilecek kıvama getirilir.
2 ya da 3 yufka üst üste koyularak ortadan ikiye kesilip 4-6 kat elde edilir ve uygun genişlikte kesilir. Erişte kesiminin ilk aşaması hazırlanır.
Kesilebilecek kalınlıkta evler alınıp yaklaşık 2-3 mm kalınlığında kesilir.
Altına kalın örtüler serilmiş çarşafların üzerinde güneş gören bir yerde arada karıştırarak havalandırılır.
Ertesi gün aydınlık ve esintili bir yerde kurutulur.
Kavanozda ya da pamuklu kumaştan yapılmış torbalarda saklanır.
Afiyet olsun.
O gün makarna keserken beraber olduğumuz annemin arkadaşı Aksaraylıdır. “Annem biraz daha uzun keserdi.” deyince makarnanın birazını da öyle kestik haşlanıp çıktığında pek hoşumuza gitti.
Kiler doluyor yavaştan.
Yorum göndermek istiyorsanız, lütfen aşağıdaki formu doldurunuz.
Afiyet olsun SAGLIKLA yeyin
Aytop
Aytopcum, teşekkür ederim.
Birlikte de olur inşallah:))
Sevgiler.
Elinize sağlık , sağlıkta yemek nasip olsun
Zehra hanım, teşekkür ederim.
En önemlisi de bu işte “Sağlıkla yemek”.
Sevgiler.
Sare hanım ,
Anlattıklarınızı okuyunca eski bizim ev dedim,
Ben, O günlerde evde olmayı hiç istemezdim çok kalabaĺık olurdu iş çok ,hizmet çok işten kaçardım o günlerde ya çok uykum gelirdi ya da hasta olurdum
Belgin hanım, hepimizin çocukluğunda böyle anılar var:))
Mutfakla ve bahçayla ilgili olanlar bana çok keyifli gelirdi.
Sevgiler.
Mis gibi görünüyorlar beyazlar içinde elinize sağlık. Sacı özlemişim kullandığımız sac çok eskimişti ayakları, telleri. Eskiyen elektrikli aletler tehlikelidir derler bizde bunu atalım yenisini alalım dedik. Sonra da teraziye çıktık gördüğümüz rakam bize sac almayın dedi :))
Hala bekliyoruz alacak rakamı görmeyi.
Sevgiler,
Sahra hanım, teşekkür ederim.
Elektrikli aletler konusunda haklısınız ama yenisi olmasına rağmen hala kullanmayı tercih ettiğimiz annemin emektarı.
Nefsi köreltmek için birazcık yapmak iyidir.
Kolaylıklar dilerim, sevgiler.