Kaburga Dolması
Kaburga Dolması tarifi
Kaburga Dolması nasıl yapılır?
Zeytin toplarken yenen yemeğin tadı bir başka oluyor. Bir de kalabalık olunursa sanki daha da şenlikli… İyi de bu kadar kişiyi, onca yorgunluktan sonra iyi de doyurmak gerekiyor. Ya köfteler açılıyor yada kaburgalar dolduruluyor. Ev sahibimiz Fadime ve Şahizer hanımlar da bize kaburga dolması yaptı. Bundan TuzEkmek de nasibini aldı.
Kaburga dolması Çukurova bölgesinde yaygın şekliyle yapıldı ve sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Her gününüz bereketli ve ağız tadıyla geçsin.
Yılbaşı öncesinde belki farklı tatlar peşindeyseniz denemenizi öneririm. Önerilerim devam edecek.
Malzemeler
1 adet kuzu kaburga- bütün haliyle
5 adet orta boy mor soğan
1 yemek kaşığı acı biber salçası
1 tatlı kaşığı pul biber
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz- iç malzemesine
2 yemek kaşığı zeytinyağı- iç malzemesine
3-4 karanfil- etin üzerine batırılmak için
1çay kaşığı tuz- 1/4 çay kaşığı karabiber- karıştırıp etin üzerine içine sürmek için
1 kalın dilim limon- kaburga kaynarken içine atmak için
2 su bardağı nohut- önceden ıslatılmış
Pirinç- kişi sayısına göre miktar size kalmış- Baldo için 1 e 1 1/2 ideal ölçüm oluyor
Yapılışı
Kaburga güzelce yıkanıp kağıt havlu ile iyice kurulanır.
Keskin bir bıçakla kaburga üstündeki etli kısım kemik üzerinden dikkatli bir şekilde ayrılır ve bir cep oluşturlur.
Etin üzeri ve açılan bölüm tuz ve karabiber karışımı ile ovulur. Ufak noktalar açılıp içine karanfiller batırılır.- kendi katkım-
Soğanlar incecik kıyılır içine tuz, karabiber, pul biber, biber salçası ve zeytinyağı ilave edilip fazla sıkıştırmadan karıştırılır.
Kaburga üzerinde açılan bölüme soğanlı malzeme doldurulur ve mutfak ipiyle dikkatli bir şekilde dikilir.
Büyükçe bir tencereye kemik kısmı alta gelecek şekilde bırakılır ve içine önceden ıslatılmış nohutlarve limon dilimi ile birlikte üzerini örtecek kadar soğuk su doldurulur.
Et kemikten ayrılasıya kadar pişirilir. Pişerken üzerinde oluşan kef alınır.
Pişen kaburga dolması bir tepsiye alınıp tenecerede pirinçin ölçüsüne göre et suyu bırakılır ve yıkanan pirinç nohutlu et suyunda kıvamınca pişirilir. Pirinci pişirmeden iyice yıkadıktan sonra en az 1 saat önce ılık tuzlu su ile ıslatınız- Benim önerim-
Üzerine kızdırılan zeytinyağı dökülür ve bir süre demlendirilir. Üzerine tabii ki zeytinyağı kızdırılıp dökülür. Zeytinyağı memleketine de bu yakışır.
Demlenen pilavın üzerine kaburga bırakılıp servis yapılır.
Servis yaparken buradaki usül pilav üstüne bir parça etten ve onun üzerine dolma kısmındaki pişmiş soğan bırakılır.
Afiyet olsun.
Benzer Yazılar
Dostlar sofrası
Şevketi Bostan Ekşilemesi
Soframızda konuklarımız vardı. Sayfasında birbirinden lezzetli tarifler paylaşan sevgili Gül‘den pizzamız,
Ege’nin incisi İzmir’den kocaman bir yürek muhteşem bir paket göndermiş. Kundaklara belenmiş mücevherler çıktı içinden,
Çıntar ve Şevketi bostan…
Çıntar hiç katkısız sadece zeytinyağı ve azcık tuz- karabiber biraz da kekik ilavesiyle suları içinde bırakılmak üzere kavruldu.
Şevketi bostan bu sıralama ast solist muamelesi gördü ve pizzamızın yanında aynen sevgili Özlem’in tarifi üzere önce biraz kök kısmı azcık tuz ve limon tuzu ilaveli- Böyle yaptım. Doğru mu? Özlemcim- suda haşlandı.
Yumuşadıklarında yeşiller ilave edildi uygun kıvama gelince alındı ve hemen soğuk suya ve süzgece…
Suları iyice süzülünce üzerine taze sıkılmiş limon suyu ve katmasam olmaz azcık nar ekşisi ve sızma zeytinyağı gezdirip üstünü kapattım biraz anlaşsınlar diye…
İşte dostlarımızla kurduğum sofra… Buyursunlar, efendim. Pizza Bianca da tadılmaya değer.
Benzer Yazılar
Hacılar- Hassa
Güzel yurdum.
Amanos dağlarının eteklerinde etrafı bağlar ve zeytinliklerle kaplı olan olan Hassa- Hacılar köyü bir taş ev cenneti…
Bugün bozulmuş olsada sokak araları Arnavut kaldırımlarıyla kaplı.
Her evde ve bahçesinde bulunan ocaklar buün hala işlevini sürdürüyor. Her sabah köyde mutlaka bu ocaklarda bazlama yapılıyor.
sokak aralarında bugün kör tıpalı çeşmeler
Evlerin damları ağaç beton tekniğiyle yapılıp
– birkaç detay-
sıkıştırmak için loğlanırmış.
Yemyeşil bir ortamda yaşasalarda pencere önlerinden ve bahçalerinden çiçek eksik olmayan evler…
Gelin görün ki kaderlerine terkedilmiş.
Bir kısmı ağıl olarak kullanılmakta.
Köyde bugün anlamını yitirmiş arasta bütün haşmetiyle eski müşterilerini bekler gibi
Kepenklerini açtıklarında dolacaklarmış gibi sapasağlam bekliyorlar.
Günümüze kadar gelmiş köyün yaşamına uzunca bir zaman şahitlik etmiş çınar
yaşam için savaşını sürmektedir.
Köyde geleneksel yöntemle zeytinyağı çıkarmayı sürdüren bir imalathane de var.
Asidi artmaması için toplanan zeytinler hemen işleme alınıyor.
Biraraya gelen zeytinler önce akan bantda aspiratör maarifetiyle püskürtülen havayla yapraklardan temizlenip taş değirmenin olduğu yerde birikiyor
ayarınca ezildikten sonra ozel hasır torbalara doldurulup
baskıya alınıyor
ve bir havuzda toplanıp dinlendiriliyor
ve sıcak sulu damıtma kazanlarına alınır
üste çıkan zeytinyağı süzülüp en son haliyle uygun kaplarda depolanıyor.
Zeytinden kalanlar asla israf olmuyor ve onu da yakıt olark tüketiliyor.
Son Yorumlar