3 kilo 1 lira- Fırınlanmış domates
Bu tarif pazarda gezerken oluştu desem yeridir. Niye? derseniz.
Sonbahar yere dökülen yeşilden kırmızıya- sarıya dönen yaprakları, ortaya çıkan toprak ananın kahverengisiyle, serin rüzgarı, yağmuru bir de pazarlarıyla beni büyüler. Sebze ve meyvenin kimisi merhaba derken kimisi de elvada eder. Bu geçirdiğimiz yaz domatesle nerdeyse yapmadığım kalmadı.
Pişmiş domates benim enlerimden sayılır. Tavada azcık zeytinyağı içine bir- iki tarla domatesi bıçağın yanağıyla ezilmiş sarımaklar ve baharatlar suyunu çekip yağına oturtana kadar pişir. Al sana mükellef bir öğün.
Tezgahta gördüğüm domatesleri görünce bunlar tarla sonu artık kaçırmamak lazım deyip en küçüklerini ,pembeli, yeşilli, alacalı alıp ne yaparım diye düşününce bir el sihirli sopasıyla dokundu desem yeridir.
Bir de söylemeden geçemiyeceğim 3 kilo domates 1 lira. Üç kilo domatesi üşenmedim diğer yüklerimle beraber kanal boyundan taşıdım.
Eve gelince hemen yapmam lazım yoksa hava kararacak- zaten bulutlu- fotoğraflar iyi çıkmaz. Başladım koşturmaya.
Malzemeler
3 kilo ufak tarla domatesi
1 baş sarımsak
5 yaprak defne
Bir dal biberiye
Bir tutam kekik
3 adet acı kırmızı biber- kırıp araya karıştırdım
1 çay bardağı sızma zeytinyağı- daha da cömert olmak mümkün
Deniz tuzu
Yapılışı
Yıkanan domatesler fırın tepsisine yayılır.
Üzerine defne yaprakları, kekik, biberiye, bıçağın yanağıyla kırılıp kıyılmış sarımsaklar, acı biber gelişigüzel dağıtılır.
Sızmayı üzerine gezdirip üzerine deniz tuzunu serpip doğruca 200 derece fırına yaklaşık 40 dakika sonra nar gibi kızarmış domatesleriniz hazır.
Bunların hepsini hemen yemiyeceğimize göre biraz soğuduktan sonra kavanozlara doldurdum.
Üzerine tepside kalan su ve yağı paylaştırdım ve soğudukatan sonra kapakları kapatıldı ve doğruca buzdolabında yerlerini aldılar.
Fırın tepsisine ne oldu derseniz bir koca dilim ekmekle yıkamaya gerek kalmayacak şekilde sıyrıldı.
Bu domatesleri eğer ben bir- iki , bir- iki yemezsem ileride pizzaların üstünde, yemeklerin yanında göreceksiniz..
Afiyet olsun.
Bu domatesleri yaparken unuttuğum iki baharat daha var tane kişniş ve mercanköşk… Çok üzgünüm. Bir dahaki sefere… Sevgiyle kalın.
Benzer Yazılar
Pazar Çoşkusu- Kanal boyu pazarı
Pazarın pazarı
Sırtımda yük çantam, kafamda neler yaparımla yol beni Adana’nın en ekonomik nerdeyse en büyük pazarına getirdi
Havanın bulutlu olmasına rağmen pazar bir o kadar renkli ve kalabalıktı.
Sebzeler meyveler sonbaharın en verimli haliyle tezgahlara dizilmişler alıcısını bekliyordu. Hepsini severek birini diğerine tercih etmeksizin aralarında gezmek. İşte ” pazar çoşkusu ” budur.
Ayrılabilene aşk olsun.
Haydi takalım sepeti kolumuza…
Kışın en sevilenlerinden ve şimdinin bol meyvesi ağlayan narla ve onun gülen arkadaşıyla başlayalım.
İşte en sevdiğim elmalardan mayhoş, Ya şu güzelim Malatya armuduna ne demeli yanına da tatlanmaya çalışan misler gibi kokan portakal… Bu günlerin en güzel- bölgenin- reçine kokulu kıymetli meyvesi hambelez Muşmulasız bir kış nasıl geçer. Bu mevsimin en güzel tarafı meyvelerin tazesini bulamıyorsan kurusu var. Bu güzel belbeni cevizsiz yemek olur mu? Ya benim mitolojik güzellerime ne demeli Kış iğdesiz geçer mi Şifa niyetine…Pekmez. Kuru diye diye yaz boyu kuruttuğumuz dizi kizi kuru biberler, patlıcanlar acurlar, kabaklar bizim için kurutulmuşlar. Acurlar Dizi dizi kurular, Kuru meyve deyince çayını içtiğimiz kuşburnu Çay mı kahve mi alısınız? Mısır, ne kadar masum bilmiyorum ama patlatmaya başladınız mı? Bu mevsimin en güzel renklerini taşıyan yeraltı güçlerine ne dersiniz. Sarmalar ama hangisiyle sarmalı? Benim gibi yazın yaz sebzesi kışın kış sebzesi derseniz bu güzel sonbahar çiçeklerini unutmamak lazım. Kış olur mu Şimdi harıl harıl toplanan ve baskısı, salamurası yapılan bir mucize meyve var. Zeytin. Yapması mı? Çok kolay. Pazarda satılıyor yanındaki makinasında kırılıyor üzerine gereken tuz da atılıyor size kalan içine suyunu ilave edip gelip gidip bakmak. Ama yok ben illaki elimi kararmak istiyorum derseniz o da size kalmış. en kolay haliyle Soğuk havaya en yakışan Çayın yakışanı da Şunun güzelliğine bakın. En güzel halleriyle veda ediyorlar. Benim de yaptıklarım gelecek yazılarım da devam edecek. Minnacık domateslerden muteşem bir tarifim olacak.
Bu güzel meyve sebzelerin bereketli mutfaklardan çıkan yemeklerini ağız tadıyla yemenizi diliyorum.
Benzer Yazılar
Elma Reçeli
Elma Reçeli tarifi
Elma reçeli nasıl yapılır?
Adana’dan Antalya’ya selam olsun.
Merhaba.
Kısa bir ara demiştim ama bayağı oldu hatta akşam üzeri kardeşim arayıp” kayboldun” dedi. Bütün bunlara sebep ise bilgisayarımla yaşadığım problemler. Sonrasında araya bayram tatili de girince herşey aksadı ve bugüne geldik.
Bu elmalar Adana’nın Fındıklı yaylasında toplandı ve tamamen organik. Elmaların bir kısmı kuruttuldu bir kısmı ise sirke oldu süzüldü artık kıvam alma aşamasında…
En güzellerinden de reçel yapıldı.
Bütün yurtta olduğu gibi Adana’ya da yağmur yağıyor bulutlar güneşimizi de kapattı. Gününüze renk getirir düşüncesiyle bayramdan önce yaptığım güzelim Antalya’nın meşhur elma reçelini paylaşmak istiyorum.
Elma reçelini ilk kez Antalya’nın Korkuteli ilçesinde tattım ve yapılışına şahit oldum. Biz orada kocaman bakır leğende bahçede kaynatmıştık. Bu reçeli bana öğreten sevgili arkadaşım Fatoş’la yaptığım telefon görüşmesinde de bir kez daha bilgilerimi netleştirip sizlerle paylaşıyorum.
Malzemeler
2 kilo Amasya elması
2 kilo toz şeker
Kırmızı Gıda boyası (çay kaşığının ucuyla)
Limon tuzu (2 adet nohut kadar)
10- 15 adet karanfil
1 avuç sönmüş kireç
Yapılışı
Elmalar yıkanır soyulur. Sebze oyacağı ile ortasındaki çekirdekli kısım alınır. Bütün halde bırakılır.
Bir avuç dolusu sönmüş kireç 2 litre kadar suyla ıslatılır. Kirecin çökmesi beklenir. Üsteki kireçli su başka bir kaba alınır ve soyulmuş elmalar içinde 2- 2 1/2 saat bekletilir.
Kireçli sudan çıkarılan elmalar iyice yıkanır.
Tencereye alınan elmalara üzerini örtecek kadar su doldurulur. Bu suyun içine bir fincan suyun içinde karıştırdığımız gıda boyası aşamalı olarak ilave edilir. Rengin koyu olması pek hoş olmuyor. Tencerenin kapağı açık olarak haşlanır. Pişmenin ölçüsü elmanın şişten (örgü şişi) kayıp düşmesidir. Fazla haşlamamaya dikkat ediniz.
Haşlanan elmalar kalan suyun içinden alınır. Suyun olduğu tencereye şekerin yarısı alta serpilir ara kata elmalar dizilir ve kalan şekerle üzeri kapatılır ve tencerenin kapağı kapalı olarak bir gece bekletilir. İşlemlerin hepsi geceye kalınca fotoğrafları pek hoş değil.
Ertesi gün kıvamını bulasıya kadar önce orta sonra kısık ateşte kaynatılır. Son kaynamalarda önce karanfil daha sonra limon
tuzu ilave edilir.
Afiyet olsun.
Not: Elma reçelini yaparken renk kaygısıyla gıda boyası kullandım ama sizler rengini doğal yollarla sağlayabilirsiniz. Bunun için kendisi hiç bir katmadan ağır ateşte kaynayarak da kızarabileceği gibi vişne suyu, gül ve gelincik şerbetinin suları, hibuskusdan yardım alabilirsiniz.
Güzel bir hafta diliyorum.
Son Yorumlar