Varda Köprüsü, James Bond- Karaisalı
Elbette İngiliz hayal gücünün her dem “dünya hâllerinde” yolunda gitmeyen ne varsa bir yerden başka yere uçurduğu Ajan 007 James Bond, icat bir karakterdir. Gerçekleri de var tabi.. James Bond filmlerini seyretmeyenimiz yoktur tahminimce.
En esaslısından İngiliz Ajan 007, Toroslar’a da gelecek, son haber bu yönde. James Bond serisinin, son filminin bir kısmı Adana‘da çekiliyor.
James Bond’un da o yüksek, ulaşılmaz zirvelerinde sonsuz karlarını göreceği rengarenk ve müthiş Toroslar.
Toroslar, yalçın enginlik diyarıdır, geçit vermez sarp geçitlerinden ancak buraların ruh ve yürek sâkinleri geçer.
James Bond, Toroslar üzerine, çelik zamanın disipliniyle Alman’ın ördüğü Varda Köprüsü‘nde durur. Alman’ın İngiliz’le pek eskiye dayanan rekabetinde, İngiliz Bond, Varda köprüsüne (1912-2012) yüzyıl sonra tekrar gelir ve nereye gidecektir? Bağdat’a mı gider bilmiyorum!
Bizim bildiğimiz ise Varda Köprüsü’nün yapılış amacının, bu rekabette İstanbul-Bağdat–Hicaz Demiryolu hattını tamamlamak için atılan bir adım olduğu.
Çukurova‘mız, Adana‘mız, bu yeni James Bond’u hoş karşılayacaktır, ona ne şüphe:)
Varda Köprüsü’nün, yöre halkının pek güzel ifadesiyle bu “Koca Köprü“nün de, Romalı olanları, Osmanlı olanları, yani bu topraklardaki bütün köprüler gibi bir hikâyesi vardır.
Adana’nın Karaisalı ilçesi Hacıkırı (Kıralan) köyü sakinlerini o dehşet ve hayranlık uyandıran manzarasıyla gündoğumunda karşılar, geceleri ise yıldızlı gökyüzünü seyreder..
Alman mühendisliği ve Türk işçileriyle beraber 5 yılda tamamlanan ve kendi efsanesini de yaratan bir köprüdür Varda Köprüsü: Uzunluğu 172 metre, orta ayağından yüksekliği 99 metredir.
Almanların belki de Toros tünellerinden sonra en çok uğraştıkları ikinci konu ise Hacıkırı köyündeki Varda Köprüsü olduğunu tarih kaydediyor, sarp kayalıklar ve dağlık bölgenin uç kısmından köprü ayaklarını inşaatını devam ettirmelerine karşın, üstüne kondurdukları demiryolunda trenler keskin virajı alamayınca, daha ileriye 200 metre derinliğinde ikinci bir köprü inşaasına başlamışlar.
Burada çalışan işçiler ise; Asar dağının yamacında oluşturulan taş ocaklarında köşe taşlarını ölçülerine uygun olarak elleriyle işlermişler. İşte bu işlenen taşlar yukarıya makaralı bir sistemle ayakların yükseldiği noktaya dolu çıkıp boş inen vinçleri aşağıdaki noktaya ulaşması için “var daha” diye seslenerek, köprünün adını bir şekilde kendileri vermiştir.
Belemedik gibi Almanlar bu köprünün ismini de “Varda” köprüsü olarak tescil ettirmişler.
Varda Köprüsü’nün ayrıntılı hikâyesinin netleşmesinde Hacıkırı ve Karaisalı’daki büyüklerden topladığı bilgileri benimle paylaşan Hacıkırılı Sayın Ahmet Gezen’e teşekkür ederim.
Bitirirken, en sevdiğim James Bond film müziklerinden biri olan Golden eye- Tina Turner ile başabaşa bırakıyorum.
Mutlu, güneşli, bahar sesleriyle dolu bir hafta geçirmenizi dilerim.
Yorum göndermek istiyorsanız, lütfen aşağıdaki formu doldurunuz.
Memleketim diye söylemiyorum gezilip görülmesi gereken bir yer. James Bond gelene kadar çoğu insanın bilmediği bir yer olan alman köprüsü diğer adıyla varda köprüsü bize tarihimizden miras kalan nadide eserlerdendir.
Yusuf bey, memleketiniz- memleketimiz çokkk güzel… Adana’da Varda köprüsü gibi birçok yer tanıtılmayı bekliyor.
İyi çalışmalar, kolay gelsin.
Muhteşem fotoğraflar.Çok güzel bir paylaşım.Var daha hikayesi çok hoşuma gitti.Sevgiler:)
Pembecim, beğenmene çok sevindim.
Güzel bir hafta diliyorum, sevgiler.
Ne güzel fotolar çekmişsiniz.Tariflerinizle yarışacaklar neredeyse.Özenli çalışmalarınız, gerek yemek ve diğer tarifleriniz gerekse tanıtımda kaynak niteliğinde.Sevgiler.
Sevgili Ahesteydibeste, fotoğraflar çok amatörce, beğenmenize sevindim.
Teşekkürler, sevgiler.
anlatım ve manzalar gerçekten keyifle yenen yemekleriniz gibi…
hem tad hemde görsel sunumlarla güzel yurdumuzun tanıtımında büyük katkılarınız oluyor.. teşekkürler.
Semin hanım, beğenmene çok sevindim. Bu sözler beni çok teşfik ediyor.
Kurabiyeler çok güzel olmuş, ellerine sağlık.
Sevgiler.
görüntülü bir masal okudum şimdi ve kendime çok kızdım memleketim olduğu halde buraları görmediğim için:( fotoğraflar harika ,anlatım masal gibi…bir kez daha imrendim size.sevgiler.
Sibel hanımcım, bu beğeni cümleleriniz beni nasıl mutlu ediyor ve desteklyor ki anlatamam. Görüşmek dileğiyle, çok sevgiler.
Bilmiyordum ben bu köprüyü, sayende öğrenmiş oldum. Akşam da bütün kanallar video çeken şu liseli oğlanı gösterdi yaa denk düştü:))
Evet sevgili Narince, o videoyu ile ilgili haberi gazetede okudum. Adana, nerdeyse günlerdir bu filmle yatıp, kalkıyor. Bu köprüde de devamı çekileceği için sizlere tanıtmak istedim.
Sevgiler.
Adanaya yillar once gitmistim cok guzel bir sehir hayran kaldim.insallah birdaha gitme firsatim olur:)
Adana güzelliğinden birşey kaybetmedi belki ama çok katlı yapılaşma çok fazla, bu da şehri pek hoş göstermiyor.
Görüşmek dileğiyle, sevgiler.
torosları uçaktan şöyle bir görmüşlüğüm var, öyle güzel fotoğraflar paylaşmış ve yazmışsın ki karış karış gezesim geldi, teşekkürler.
Sevgili Noblesse, Toroslar inanılmaz güzel noktalar…Şimdiye kadar gördüğüm yerlere hayran kaldım ve kalmaya devam ediyorum. Bu yerleri de elimden geldiğince paylaşmaya çalışacağım.
Sevgiler.
Ne kadar değişik yerler var güzel ülkemizde. Bayıldım fotoğraflara. James Bond’da bayılacaktır 🙂
Evet, Hülyacım. Teşekkürler…
sare cim, köprü ne kadar da muhteşem! Fotoğraflara hayran kaldım, gerçeğini de en kısa sürede görmek isterim. Torosların kıyısında niğde-çamardı da 2 yıl yaşamıştık, havası ve suyu nu unutamıyorum, bir de Aladağları o akşam güneşi ile kızıla boyanmasını.. Ülkemiz gerçekten çok güzel, her bir karışı çok değerli. Sevgi ve barışiçinde yaşamak dileğiyle…
Minecim, ne güzel buraların havasını biliyorsunuz. Aladağlar muhteşem bir bölge, çok beğenmiştim.
Güzel dileklerine katılmamak mümkün değil, sevgiyle kalın.